22 Ağu 2014

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİCİSİ OLMAK

Türkiye’ de kurumsal yapı kurulmayan şirketlerde İnsan Kaynakları Yönetim Sistemi olmadığı için genellikle personel özlük işleri ve bordro işlemlerini muhasebe birimi içerisinde bir personel tarafından yapılmaktadır. Bu personel, ayrı bir ofis bölümüne alınarak kapısına “İNSAN KAYNAKLARI MÜDÜRLÜĞÜ” levhası asılmakta ve İK görevlerini çalışan kişinin başarması beklenmektedir. Birçok firma, İK için görevlendirdikleri ve insan kaynakları uzmanı unvanı verilen çalışanlara eğitim vermeden veya dış destek sağlamadan şirketin en önemli görevini yaptırmaya çalışmaktadır.

Bu kısır döngünün yıllardır böyle devam etmesi nedeniyle şirketlerde kurumsal yapı kurma imkanı ortadan kalkmaktadır. Çalışma hayatında yapılan önemli değişikliklerin uygulamaya geçmesi sırasında değişiklikleri uygulayacak İnsan Kaynakları yöneticisi ve diğer çalışanlarının bilgi birikimleri yetersizliği sonucu uygulama konularında yetersiz kalınmakta ve buna bağlı olarak hatalı yapılan işlemler şirketlerde önemli kayıplara sebep olmaktadır.

Üniversiteler tarafından açılan İnsan Kaynakları sertifika programlarının daha çok teoriye dayandırılması nedeniyle, programı bitirerek sertifika alan çalışanlar bazı bilgilere sahip olsalar da uygulama eksiklikleri nedeniyle üstlendikleri görevleri tam olarak yerine getirememektedirler.

Bir çalışanın, İnsan Kaynakları yöneticisi veya uzmanı olarak görevlendirilmesi için yasalar hakkında bilgi sahibi olması veya uygulama yapmış kişiler arasından seçilmesi gerekmektedir. İnsan Kaynağını yönetecek kişiler yasal bilgileri bildikleri kadarını uygulama hakimiyetine sahip olmaktadır.

Türkiye’de küçük işletmelerin imkanlarının yetersiz olması nedeniyle çok fazla seçme imkanı olmasa da, İnsan Kaynakları çalışanlarının ve yöneticilerinin hatta şirkette yönetici olarak çalışan diğer kişilerin eğitim almasını sağladıktan sonra işe başlatması şirket sorunlarını ve risklerini engelleyecektir.

İnsan Kaynakları yöneticisi olarak görevlendirilen çalışanların büyük bir kısmı yasal uygulamalara hakim değildir. Şirket tarafından görevlendirme yapılması aşamalarında, bu görevde çalışacak olan kişi, İnsan Kaynağını yönetecek fonksiyonları, yasal uygulamaları, personel özlük işleri ve bordro uygulamalarını öğrenmeden işe başlatılmaktadır. Bilinmeyen yasal uygulamalar nedeniyle açılan davalarda ve incelemelerde şirketlerin önemli kayıplar yaşamasına rağmen en önemli risk faktörü olan İnsan Kaynakları konusundaki uygulamaları ve yasal riskleri anlatan eğitimleri almadıkları gibi dış destek sağlamadığı da görülmektedir.

İşyerlerinde genel olarak, İnsan Kaynakları levhası asmak, İK yöneticisi ve sorumlusu işe almakla tüm sorunların çözüldüğü düşünülmektedir. Ayrıca dış destek olarak şirket avukatları yeterli görülmektedir. Ancak İnsan Kaynakları uygulamalarını yapacak kişilerin bilgi eksikliği ve dava aşamasına kadar alınmayan tedbirler nedeniyle dava baştan kaybedilmektedir. Bu aşamadan sonra şirket avukatlarının yapacakları, bazı yasal uygulamalardan örnekler vererek davayı yönlendirmeye çalışmak olmaktadır.

İnsan Kaynağını yönetecek yöneticilere destek vermeden beklenen performans için çıta çok yükseklerde tutulmaktadır. İnsan Kaynağını yönetecek kişilerin diğer şirketlerde elde edeceği yasal uygulama ve İK fonksiyonları ile ilgili bilgilere ek olarak bilmesi gereken önemli yasalar bulunmaktadır.

İnsan Kaynağı yöneticisi olmak için, yönetici veya yönetici adaylarının,
  • 4857 Sayılı İş Kanunu ve bağlantılı uygulamalarını,
  • 1475 Sayılı Eski İş Kanunu 14 Maddesini (Kıdem tazminatı)
  • 5510 Sayılı Sosyal Güvenlik Kanunu uygulamalarını,
  • 6098 Sayılı Borçlar Kanunu uygulamalarını,
  • 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu uygulamalarını,
  • 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununu,
  • 213 Sayılı Vergi Usul Kanununu,
  • Çıkarılan torba kanunlarını,
Diğer sektörler ile ilgili kanunları (Deniz İş, Basın İş gibi) bilmeleri gerekmektedir.

Tüm bunlara ek olarak; çıkarılan yönetmelikler, genelgeler, duyurular ve özelgeleri bilmeleri ve uygulamaları takip etmeleri de beklenmektedir.

Bilhassa 6331 sayılı İSG Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra İSG ve yıllık izin uygulamaları nedeniyle çok farklı sorunların yaşanma ihtimali olan SGK uygulamalarına bağlı olarak firmaların yaşayacağı riskler oldukça fazladır.

Bu nedenle İnsan Kaynağını yönetecek veya işlemlerini yapacak kişilerden böyle bir performans beklemek şirketleri zora sokmakta, iş davaları kaybedilmekte, çalışanlar ile ilgili sorunlar yaşanmaktadır.

Çalışma hayatındaki hızlı değişimleri yönetecek İnsan Kaynakları yönetici ve uzmanları yetiştirilmediği veya dış destek alınmadığı takdirde firmalarda kayıplar yaşanması kaçınılmazdır.


Şakir GÜLSEVER
İş ve Sosyal Güvenlik Müşaviri
İK Yönetim Danışmanı

FSEK gereğince izin alınmadan veya isim belirtilmeden yayınlanamaz.
Paylaş:
Copyright © Şakir Gülsever | Powered by Şakir Gülsever