Gelişmiş ülkeler, 1980’ li yıllarda; İnsan Kaynakları Yönetim Sistemi ile gelişmeyi ve verimliliği sağlayarak İnsan Kaynağının yönetiminde önemli yenilikler sağlamışlardır. Gelişmekte olan ülkelerde ise, kurumsal yapı oluşturan şirketlerin dışında ofislerin kapılarına İnsan Kaynakları Müdürlüğü levhası asmaktan başka bir çalışma yapılmadığı gözlemlenmektedir.
Türkiye’ de personel özlük işleri ve yasal uygulamaları doğru yapabilen şirket sayısı % 20 civarındadır. Geriye kalan % 80 şirket için kurumsal yapıdan ve İnsan Kaynaklarından bahsetmek çok zordur.
Çeşitli illerde vermekte olduğum seminer ve eğitimlerde genellikle İnsan Kaynaklarına verilen önemi ve kurumsallaşma çıtasını bulmaya çalışmaktayım. Ankara, İzmir ve Bursa gibi İstanbul dışındaki büyük şehirlerde verdiğimiz seminerlerde, İnsan Kaynak bakımından % 4 seviyesinde yapılanma gördüm. İstanbul’daki seminerlerde ise 70 kişiden 7 kişi yani, % 10-12 arasında olumlu cevap verilmiştir. Ancak tüm bunlara rağmen İnsan Kaynaklarının en önemli fonksiyonlarından biri haline gelen Performans Yönetimi’nin ise daha az yapıldığı görülmektedir.
2013 son döneminde ve bilhassa 2014 yılında; ihracat yapmak isteyen firmalar, hizmet sektöründe yer alan firmalar ve iş sağlığı ve güvenliği konusunda önemli tazminatlar ödemekten kurtulmak isteyen firmalar, pazarda kalıcı olmak isteyen firmalar, İnsan Kaynakları Yönetim Sisteminin tüm fonksiyonlarına göre yapılanmak zorundadır. Ayrıca en büyük etken, açıklanan kıdem tazminatı ile ilgili yapılacak değişiklikler sonrası kıdem baskısı olmayan Yönetici ve çalışanların hızlı işyeri değiştirmeye başlamaları ile yaşanmaya başlanacak olan sorunlardır.
İnsan Kaynakları Yönetici ve çalışanları için Meslek olarak bakıldığında hızlı yapılanmanın yaşanacağı bir sektör olarak değerlendirmek gerekmektedir. Ancak İnsan Kaynakları Yöneticisi ve çalışanlarının bu hızlı gelişmeye paralel olarak kendilerini de geliştirmelerine ihtiyaç duyulmaktadır.
Öncelikle meslek olarak tanınması ve oda izni alınması için gereken çalışmalar yapılsa da şirketlerde yönetici ve İşverenlerin meslek ve yasal uygulamalar hakkında eğitim almaları en önemli faktör olarak düşünülmelidir. Mali İşler ile başlayan personel özlük işleri, muhasebe tarafından yapılacak bir iş olarak görülmesi nedeniyle fazla önem verilmemektedir. İnsan Kaynağına yatırım yapılmadığı ve yapılanma olmadığı için mesleğin gelişme şansı bugüne kadar yeterli oranda gelişme göstermemiştir.
Yönetici ve aynı zamanda konusunda uzmanlaşmak için yeterli bilgi birikimine sahip olmak gerekmektedir. Bu nedenle Meslek standartlarını geliştirecek, uzmanlık ve yöneticilik bilgi birikimi için eğitimler verecek ve sertifika ile meslek çalışanlarına beceri kazandıracak oda oluşumuna ihtiyaç duyulması nedeniyle üyelerini belirlemek için oda ağ grubu oluşturulmuştur.
İnsan Kaynakları mesleğinin gelişmesi için tüm arkadaşların oda yapılanması için Linkedin' de açılan İNSAN KAYNAKLARI ÇALIŞANLARI MESLEK ODASI GRUBUNA
üye olarak katılımcı sayısını arttırmalarına ihtiyaç duyulmaktadır.
Türkiye’ de personel özlük işleri ve yasal uygulamaları doğru yapabilen şirket sayısı % 20 civarındadır. Geriye kalan % 80 şirket için kurumsal yapıdan ve İnsan Kaynaklarından bahsetmek çok zordur.
Çeşitli illerde vermekte olduğum seminer ve eğitimlerde genellikle İnsan Kaynaklarına verilen önemi ve kurumsallaşma çıtasını bulmaya çalışmaktayım. Ankara, İzmir ve Bursa gibi İstanbul dışındaki büyük şehirlerde verdiğimiz seminerlerde, İnsan Kaynak bakımından % 4 seviyesinde yapılanma gördüm. İstanbul’daki seminerlerde ise 70 kişiden 7 kişi yani, % 10-12 arasında olumlu cevap verilmiştir. Ancak tüm bunlara rağmen İnsan Kaynaklarının en önemli fonksiyonlarından biri haline gelen Performans Yönetimi’nin ise daha az yapıldığı görülmektedir.
2013 son döneminde ve bilhassa 2014 yılında; ihracat yapmak isteyen firmalar, hizmet sektöründe yer alan firmalar ve iş sağlığı ve güvenliği konusunda önemli tazminatlar ödemekten kurtulmak isteyen firmalar, pazarda kalıcı olmak isteyen firmalar, İnsan Kaynakları Yönetim Sisteminin tüm fonksiyonlarına göre yapılanmak zorundadır. Ayrıca en büyük etken, açıklanan kıdem tazminatı ile ilgili yapılacak değişiklikler sonrası kıdem baskısı olmayan Yönetici ve çalışanların hızlı işyeri değiştirmeye başlamaları ile yaşanmaya başlanacak olan sorunlardır.
İnsan Kaynakları Yönetici ve çalışanları için Meslek olarak bakıldığında hızlı yapılanmanın yaşanacağı bir sektör olarak değerlendirmek gerekmektedir. Ancak İnsan Kaynakları Yöneticisi ve çalışanlarının bu hızlı gelişmeye paralel olarak kendilerini de geliştirmelerine ihtiyaç duyulmaktadır.
Öncelikle meslek olarak tanınması ve oda izni alınması için gereken çalışmalar yapılsa da şirketlerde yönetici ve İşverenlerin meslek ve yasal uygulamalar hakkında eğitim almaları en önemli faktör olarak düşünülmelidir. Mali İşler ile başlayan personel özlük işleri, muhasebe tarafından yapılacak bir iş olarak görülmesi nedeniyle fazla önem verilmemektedir. İnsan Kaynağına yatırım yapılmadığı ve yapılanma olmadığı için mesleğin gelişme şansı bugüne kadar yeterli oranda gelişme göstermemiştir.
Yönetici ve aynı zamanda konusunda uzmanlaşmak için yeterli bilgi birikimine sahip olmak gerekmektedir. Bu nedenle Meslek standartlarını geliştirecek, uzmanlık ve yöneticilik bilgi birikimi için eğitimler verecek ve sertifika ile meslek çalışanlarına beceri kazandıracak oda oluşumuna ihtiyaç duyulması nedeniyle üyelerini belirlemek için oda ağ grubu oluşturulmuştur.
İnsan Kaynakları mesleğinin gelişmesi için tüm arkadaşların oda yapılanması için Linkedin' de açılan İNSAN KAYNAKLARI ÇALIŞANLARI MESLEK ODASI GRUBUNA
Yazan
Şakir GÜLSEVER
İnsan Kaynakları Yönetim Danışmanı, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Müşaviri
www.sakirgulsever.net
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca izin almadan ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.